Saat sabah altıya geliyor. Güneş yavaş yavaş kafasını göstermeye başladı bulutların arasından. Kuşlar doğanın sabah alarmı tabirinin hakkını verircesine ötüyor ve ben internetin yüce gücünü kullanarak hiç tanımadığım birine belki ulaşır diye bu hikayeyi kaleme alıyorum.
Yazar arşivleri: Ozancan Özdemir
Hafıza
Salonda bulunan çalışma masasına oturdu, sağ alt çekmeceden bir tomar kağıt ve bir adet silah çıkardı ve masanın üzerine koydu. Ardından masanın üzerinde bulunan oyuncak arabayı aldı, adeta bir canlıyı severmişçesine sevdi, sevdi, sevdi… Ve en sevdiği dolma kalemiyle yazmaya başladı.
Hemşehrim(iz) Anaksimandros!
2018 yılının Şubat ayını nasıl tanımlarsın diye sorsalar, sanırım soy ağacı çılgınlığı ile geçen bir ay oldu derim. Alt-üst soy uygulaması sayesinde binlerce insan 300 yıl önce yaşayan büyük büyük dedelerini, ninelerini buldu. Hiç tanımadığı hemşehrilerini öğrendi. Bu yazı da aslında okuyanlara belki de hiç tanımadığı ya da adını duysa da hakkında pek bir bilgi“Hemşehrim(iz) Anaksimandros!” yazısının devamını oku
Bir Rüya
Saat sabah dört buçuğa geliyor. Salondaki koltukta uzanmış, televizyonda yabancı bir diziye dalmışım. Sonra… Sonra bir karartı, karartıdan sonra annemi görüyorum, ilginç bir aile kombinasyonu ile kan bağımızın olduğu bir akrabamız evleniyormuş. Onu haber veriyor.