Güne gözlerini açtığında yanında kimse yoktu. Standart bir çift kişilik yatak olmasına rağmen çok daha geniş görünen, üzerinde koyu sarı tonlarında desensiz bir nevresimin serili olduğu bir yataktaydı. Başını koyduğu yastık dışında tam iki yastık daha vardı yanında. Hava serindi ama üzerini örtebileceği hiçbir şeyi yoktu. Usulca doğruldu.
Etiket arşivleri: Öykü
Babamın Defteri
Saat sabah altıya geliyor. Güneş yavaş yavaş kafasını göstermeye başladı bulutların arasından. Kuşlar doğanın sabah alarmı tabirinin hakkını verircesine ötüyor ve ben internetin yüce gücünü kullanarak hiç tanımadığım birine belki ulaşır diye bu hikayeyi kaleme alıyorum.
Hafıza
Salonda bulunan çalışma masasına oturdu, sağ alt çekmeceden bir tomar kağıt ve bir adet silah çıkardı ve masanın üzerine koydu. Ardından masanın üzerinde bulunan oyuncak arabayı aldı, adeta bir canlıyı severmişçesine sevdi, sevdi, sevdi… Ve en sevdiği dolma kalemiyle yazmaya başladı.
Bir Rüya
Saat sabah dört buçuğa geliyor. Salondaki koltukta uzanmış, televizyonda yabancı bir diziye dalmışım. Sonra… Sonra bir karartı, karartıdan sonra annemi görüyorum, ilginç bir aile kombinasyonu ile kan bağımızın olduğu bir akrabamız evleniyormuş. Onu haber veriyor.
Beşinci Mevsim
Ocak 1995 Bugün hava buz gibi, tedavimin on yedinci ayındayım. Bu burada geçen ‘beşinci mevsim’im. Bir süredir yeniden bir şeyler yazmak için çabalıyordum. Sonunda sana ithafen geride kalan her bir mevsimim için bir öykü yazmaya karar verdim. Sonuç olarak ortaya ‘Dört Mevsim’ adını verdiğim bir hikâye çıktı. Mektuba ek olarak bir“Beşinci Mevsim” yazısının devamını oku
Dört Mevsim
YAZ Temmuz 1991 Akşama doğru altı kırk gibi başlayan yaz yağmuru saat yedi on gibi duraksadı. Betonu kaplayan sıcak, yağmur taneleriyle buluşunca boğucu bir buharlaşma vakası meydana geldi. Yağmurun durmasının ardından henüz çok az bir zaman geçmiş olmasına rağmen yerler kupkuruydu. Güneş’in yakıcı yanı bulutların tüm çabalarına rağmen yine sahnedeydi ve yaz bir mevsim olmaktan“Dört Mevsim” yazısının devamını oku