Dört Mevsim

YAZ Temmuz 1991 Akşama doğru altı kırk gibi başlayan yaz yağmuru saat yedi on gibi duraksadı. Betonu kaplayan sıcak, yağmur taneleriyle  buluşunca boğucu bir buharlaşma vakası meydana geldi. Yağmurun durmasının ardından henüz çok az bir zaman geçmiş olmasına rağmen yerler kupkuruydu. Güneş’in yakıcı yanı bulutların tüm çabalarına rağmen yine sahnedeydi ve yaz bir mevsim olmaktan“Dört Mevsim” yazısının devamını oku

Hüznün Kuşları ve Arada Kalmışlığın Anatomisi

Çağan Irmak’ın belki de beni en çok vuran filmi “Babam ve Oğlum”da Fikret Kuşkan’ın içime işleyen bir tiradı vardır. Sadık dönüp babasına şöyle der: “Bana gittin diyorsun baba ama ben gitmedim, gidemedim, kalamadım evim nerede bilemedim; çünkü aklımın bir tarafında bir köşesinde hep sen vardın, seninle bu… bu olmamışlık, bu küslük… insanın dönebileceği bir evinin“Hüznün Kuşları ve Arada Kalmışlığın Anatomisi” yazısının devamını oku